Mayıs 31, 2010

aklımda bir huzur şarkısı..

"huzursuzum, bilmem nedenini..

söylemem lazım ama, yatağın bana uzak..

uykusuzum, kaç gecedir aklımda..

utanıyorum ama, yatağım sana uzak..

saçmalıyorum belki de çok kere..

yanıldım ben, düşünürken hep seni..

bugünkü gibi, sokulunca koynuna..

sevilmek için çabaladım ben, o çocuk gibi.." deniz seki



ne varsa şu hayatta aradığım, istediğim, sevdiğim.. hepsinin içinde "huzur" bulmalıyım ben.. içimde hep "huzur" olmalı bir şeyi yaparken..

ve asla "huzursuz" olmamalıyım mutlu olmak için.. zira "huzursuz"ken, hiç mutlu olamam..


huzurum kaçık bu ara.. içimde bir şeyler kopuyor.. sebepli ya da sebepsiz yere..

çünkü ben -durum değişiklikleri- olurken, hep huzursuz olurum..

bir yerden bir yere, kısa süre kalmaya gitmeyi sevmeyişim hep bundan..

ya da birinin yanımda kısa süre kalmasını istemeyişim...

hatta bir dersin sınav sonucunu beklerken bile huzursuzluğum bu yüzden benim.. bir şeyler yazdım ve o benim "durumumu değiştirecek" ya.. geçtiğim ya da kaldığımı öğrendiğimde huzurum yerine gelir örneğin.. sonuçta bellidir herşey.

bu yüzden huzursuzum işte..

ve pek çok nedenle..

yani bitse, gitse, kalsa.. yani herşey olması gerektiği gibi olsa.. ben yine ben olurum.



ama biliyorum.. bu huzursuzluk uzun süre gidecek..

ben çeşme'ye varmadan geçmeyecek.

ardıç'tan günü batırmadan, soğuk bir deniz yüzü görmeden.. huzurum yerine gelmeyecek.

ve elbette.. beklediğim, özlediğim ne varsa, yeniden yerine oturmadıkça herşey.. tam anlamıyla huzur bana gelmeyecek..



oysa ki, kolayı da vardı tüm bunların.. kısa bir "huzursuz"luğun ardından, uzun bir "huzur"u da bulabilirdi kalbim.. 1 çift göze değseydi belki gözlerim, beni bir süre teselli edebilirdi hissettiklerim... bu sefer, "durum değişikliği" huzur verebilirdi.. ama değmedi. yine değmedi..



neyse ki çeşme var.. ardıç'ta günü batırmak var, dostla, aileyle.. huzurla.. en kısa zamanda.



31.05.2010

istanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder